Gözaltı Süreci ve Tutuklama Kararı
İmamoğlu, sabah saatlerinde polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Burada yaklaşık 6 saat süren ifade işlemlerinin ardından Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilen İmamoğlu, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarıldı.
Mahkeme, “yolsuzluk” iddiasıyla ilgili delilleri yeterli bularak tutuklama kararı verirken, “terör örgütüne yardım” suçlamasına yönelik delilleri yetersiz bularak bu suçtan tutuklama talebini reddetti. Kararın açıklanmasının ardından İmamoğlu, geniş güvenlik önlemleri eşliğinde Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne sevk edildi.
İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte Silivri Cezaevi çevresinde hareketlilik arttı. Çok sayıda vatandaş ve destekçisi cezaevi önünde toplanarak İmamoğlu’na destek gösterisinde bulundu. Polis ekipleri, herhangi bir taşkınlık yaşanmaması için bölgede geniş güvenlik önlemleri aldı.
Bu gelişme, Türkiye’deki siyasi atmosferi daha da gererken, muhalefet partileri sert tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı, İmamoğlu’nun tutuklanmasını “siyasi bir darbe” olarak nitelendirerek, “Bu karar, halkın iradesine vurulmuş bir darbedir. Türkiye demokrasisine yapılan bu saldırıyı kabul etmiyoruz.” dedi.
İktidar kanadından ise “Hukukun üstünlüğü herkes için geçerlidir. Kimse yargının kararına müdahale edemez.” şeklinde açıklamalar geldi.
Vatandaşlar sosyal medyada tepkilerini dile getirirken, #Ekremİmamoğlu etiketi Twitter’da kısa sürede Türkiye gündeminde birinci sıraya yerleşti.
İmamoğlu’nun tutuklanması, dünya basınında da geniş yankı uyandırdı. Avrupa Birliği yetkilileri, kararın “Türkiye’de demokratik süreçlere zarar verebileceği” konusunda uyarılarda bulunurken, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, süreci yakından takip ettiklerini belirtti.
İmamoğlu’nun avukatları, karara itiraz edeceklerini ve müvekkillerinin en kısa sürede serbest bırakılması için hukuki süreci başlattıklarını açıkladı. Önümüzdeki günlerde İmamoğlu’nun cezaevindeki koşulları ve mahkeme sürecine ilişkin yeni gelişmeler bekleniyor.
Türkiye’de siyasi dengeleri değiştirebilecek bu olayın etkileri, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülecek. Halk, demokratik süreçlerin nasıl işleyeceğini ve hukukun bağımsızlığının korunup korunmayacağını merakla bekliyor.